28 May
28May

Merve Dizdar dün Cannes Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü aldığından beri sistemli bir linçe maruz kalıyor. Neymiş efendim ödülü ‘ülkesinde kendisine layık görülene boyun eğmeyen, mücadele veren kız kardeşlerine’ armağan etmiş. Merve ülkeyi kötülemiş, Merve ezik, kötü, ahlaksız, art niyetli vatan düşmanıymış. Söyledikleri çok ayıpmış.

Bu ülkede eski eşleri tarafından öldürülen kadınlara zamanında sahip çıkmamak ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede her gün kadınların, şiddete, ötekileştirilmeye maruz kalması, hakaret yemesi, her kademeden erkekler tarafından taciz edilmesi ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede kız çocuklarının, amcaları, dedeleri, babaları, dayıları, ağabeyleri tarafından cinsel istismara uğratılması ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp? 

Bu ülkede dönemin aile bakanına sunulan Türkiye’de yükselen ensest vakalarını önlemek için geliştirilen projenin bakanlık tarafından reddedilmesi ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede hala çocuk yaşta evliliklerin yapılması ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp? 

Bu ülkede hala kadınların mal olarak görülmesi, başlık parasına verilmesi, kuma diye evlendirilmesi ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede metreslerine rezidans tutan zengin iş adamı ve bürokratların eşlerinin çaresizce evde çocuklarına bakmak zorunda kalması, kocasının makamına halel gelmesin diye ses çıkaramaması ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede evliliğinde şiddete maruz bırakılan ancak ev kiraları yüksek olduğu için boşanamayıp o evlilik içine sıkışan kadınların bu şiddete katlanmaları ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede 'yalnız kadınların sahiplendirilmesi’ cümlesini kurmak ve hala kadınların  cahiliye dönemindeki Arapların geleneksel bakış açısı ile değerlendirilmesi değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede hala kadınların, reklam malzemesi, cinsel obje, kullanılacak mal, evlenilecek kadın eğlenilecek kadın olarak kategorize edilmesi ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede başörtülü, seküler adına ne derseniz deyin her kesimden kadının yıllardır yaşadığı acılar, değersizleştirilme, aşiret kurallarına göre katledilme, iş hayatında erkeklerden daha az ücret almaları ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede Boğaziçi Üniversitesin’de akademisyen olan bir zevatın boşanmış kadınlar için söylediği ‘boşanmış kadınlar ikinci eldir, değersizlerdir, hiç kimse onların çocuklarını büyütmek istemez’ diyerek aşağılaması ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede gerek seküler gerek muhafazakar erkeklerin yobaz zihniyetinin mağduru olan kadınların her gün yaralanması, nesne olarak görülmesi, seks kölesi olarak muamele görmesi ayıp değil de Merve’nin söyledikleri mi ayıp?

Bu ülkede ‘Cennet anaların ayağı altındadır’ sözünün sık sık söylenmesine rağmen büyük bir iki yüzlülükle anne olan kadınların maddi durumlarından dolayı daha 3 aylıkken bebeklerini bırakıp işe başlamaları ve o bebeklerin bağlanmayı gerçekleştirmeden büyümeleri ve buna dair hiç bir politika geliştirilmemesi ayıp değil de Merve’nin dedikleri mi ayıp?

Soruyorum yahu? Önce hangisi ayıp? Hadi diyelim Merve kötüledi ülkeyi, senelerdir ödül alan erkekler aynı cümleleri kurdular ama kimse linç yemedi, söyleyen kadın olunca linç yemesi sizce de manidar değil mi? Neden Merve'nin sözlerinden incinecek kadar kendimizi değersiz hissediyoruz ülke olarak bunu da hiç düşündük mü? Psikolojide bir söz vardır, tetiklenmek. Bir şeyler değersizlik duygumuzu tetiklediğinde saldırganlaşırız. Elalem çok mu önemli? Avrupa'nın gözünde ay bak ne hallere düştük diye mi düşünüyoruz? Elalemci bir toplumuz ne yazık ki, aman ayıp olur aileni utandırma, aman kol kırılsın yen içinde kalsın. Avrupa'nın umurunda mı Merve'nin sözleri? Mesele oyunculuğu değil mi?

Daha geçen gün Ömer dizisindeki performansını izlerken bu kadın dünya standartlarında bir oyuncu keşke ödül alsa demiştim. Bravo Merve, ayrıca ödülü hediye ettiğin bir kız kardeşin olarak teşekkürler.

Bu ülkede kadınlar kendilerine layık görülene boyun eğmeyecekler, bir gün her kadın değişecek işte o zaman ülke güzelleşecek. Erkek dünyasının bize layık gördüğü konumdan kendimizi dışarı çıkaracağız, kendimizi gerçekleştirerek doğamıza, aklımıza, fikrimize, inancımıza, vicdanımıza uygun bir hayat yaşacağız. 

Teşekkür ve takdiri unutmuş bir millet olarak, umarım önce takdir etmeyi başabiliriz. Umarım…

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.