Evet nihayet yavaş yavaş hayatım yerine otururken sizlere hayatımın en büyük değişimini yaşadığım bu dönemde ilk yazımı yazmak istedim. Bu sitedeki son yazı olacak zira harika bir sitemiz olacak yakın zamanda. Bilim ve kadim bilginin buluştuğu o arena da çokça yazacağım, çokça şey söyleyeceğim.
Şimdi en merak edilen sorulardan birine psikoloji biliminin ışığı altında cevap vermek istiyorum. Astroloji, kader ve psikoloji bağlantısı nedir? Kaderimiz haritalarda yazılıysa psikoloji ne olacak?
Astroloji binlerce yıllık insanların yolunu aydınlatan kadim bir bilgi. Ancak aydınlanma döneminden sonra bilim öne çıkınca bu bilgi de gittikçe yozlaştı ve güvenilmez bir fal tekniğinden biri olarak kabul edildi. Çünkü kadim bilgi en çok suistimal edilen alanlardan biriyidi, ki hala öyle. İnsanların inançları en çok manipüle edilen alanlardan biri, bir insanı inandığı değerlerle manipüle edip kolayca kontrol edebilirsiniz. Astroloji de kadim bilgelik anlayışından uzaklaşıp suistimal için kullanınlan bir araca dönüşünce insanlık yavaş yavaş bu alandan uzaklaştı.
İster din olsun, isterse diğer öğretiler olsun akıl ve mantık temelli uygulamaların dışına çıkarsa sonunda aklı olan herkes o alandan uzaklaşır. Bu yüzden bu noktada herkesin çok dikkatli olması gerekir. Hangi öğreti olursa olsun o konuda söz sahibi olduğunu iddia eden herkes zaaflarına kapılıp tehlikeli sularda yüzmeye başlayabilir ve içindeki narsisistik çekirdeği patlar ve tanrıcılık oynar. İçimizdeki şeytan gayet güzel işler çevirir bu bağlamda.
Bir elinizde bilimi diğer elinize kadim bilgiyi alırsanız o tehlikeli sularda sağlam bir şekilde ilerleyip geminizi limana vardırabilirsiniz. Benim astroloji ile ilk tanışmam 2018 yılında olmuştu. O yıl doğum haritama baktırdığımda sevgili Habibe’nin ağzından dökülenler beni çok sarsmıştı. Nasıl oluyor da tüm çocukluğumu biliyor, evliliğimi, ilişkilerimi… demiştim kendi kendime. O yıldan sonra ben de merak saldım ve doğum haritalarının psikoloji ile bağlantılı olduğunu düşündüm. Bunu anlamam gerekiyordu. Türkiye’de çok kısa süreli eğitimler aldım, kısa sürdü çünkü aradığımı bulamadım. İş başa düşmüştü, kendim çalışıp kendim öğrenecektim. Ancak okudukça bende bambaşka bilgiler açığa çıkmaya başlamıştı. Çünkü benim doğum haritamdaki bazı etkiler zaten kadim bilginin bilgisi ile bu dünyaya geldiğimi söylüyordu. Tek yapmam gereken bunu bilimle buluşturmaktı. Güney ay düğümü balık, kuzey ay düğümü başak olan ben bu işin üzerine daha çok eğildim.
Yüzlerce harita baktım. Ay burcumuz ile annemizle ilişkimiz ve bağlanmamız üzerindeki etkisini görünce daha da hayretede düştüm. Artık çok eminim ay burcumuzun bağlanma modellerimizle ilişkili olduğuna. Avrupa ve Amerika’da bu konuda doktora yapan çokça psikolog var. Ancak bizim üniversitelerde bu alanda yardım alabileceğiniz herhangi bir akademisyen bulunmuyor. Dr. Keiron Le Grice Astropsikoloji alanında Jung, gezegenler ve arketipler üzerine doktora yapmış bir bilim insanı olarak, Zurich’te Jung Enstitüsü’nde psikiyatr ve psikologlara eğitimler de vermişti. Avrupa’da çokça psikolog astrolog bulunmakta. Zira onlar da doğum haritamız ve psişe arasındaki bağlantının farkında. Ben de haritalar ve psikolojik örüntüler ve blokajlar üzerine çokça çalıştım. Bir ara bunun eğitimini vermek için adım attım ancak büyük bir hayal kırıklığı ve manipülasyonla karşılaştım diyebilirim. Neyse ki bu yıl istediğim eğitimi açacağım. Bu da benim kaderim :)
Dönelim doğum haritamıza. Nasıl bir harita ile geldiysek öyle yaşamak zorundayız diye bir kural yok. Haritanızdaki ay, bilinçaltınız, duygularınız, anneniz, annenizle ilişkiniz hakkında çokça bilgi veriyor evet, ancak bu harita bu ilişki böyle olsun diye emir vermiyor. Farketmenizi ve değiştirmenizi istiyor. Venüs’ünüzün bulunduğu burçlar ve açılar sorunlu diye ‘Allahım neydi günahım’ triplerine girmenize gerek yok. O blokajları farkedip çözmeniz için var bu harita. Venüs ve Mars Jung’un da dediği gibi anima ve animus yani eril ve dişil yanımızı temsil eder. Ancak bunlardan önce çözmemiz gereken koca bir Ay sorunsalı vardır ki o da annemiz ve bilinçaltımızdır.
Haritam böyle ben bu tarafa gideyim derseniz kaybedenler kulubüne bilet almış olursunuz. Mesela diyelim ki koç burcunda çok fazla gezegeniniz var. Dürtüsel, aceleci, çocuksu, bazen fazla saf, bazen de aşırı öfkeli yapabilir bu sizi. Ancak ne yapalım ben koç etkiliyim derseniz orası çıkmaz sokak. Bu kadar koç etkisi olan birinin beklemeyi, stratejik davranmayı, acele etmemeyi, öfkesiyle yüzleşmesi ve sakin olmayı öğrenmesi gerekir.Tekamül işte burada başlıyor. Benim ayım şöyle, benim marsım böyle ben böyleyim derseniz sınıfta kalırsınız.
Benim Venüs ve Mars’ım da koçta ve son derecelerde. Ben de o stratejileri asla bilmeyenlerden biri olarak çokça zarar gördüm ilişkilerimde. Ama işte öğrenmezseniz hayat sizi oraya buraya çarpa çarpa öğretir. Kendi doğum haritamı farkettikten sonra bunu anlayınca tüm blokajları dönüştürüp öğrenmem gerekenleri öğrendim. Yine kendimden örnek verirsem ay burcum yay 11. Evde ve Neptün’le kavuşumda. Bu size kadınlar tarafından çokça kandırılma etkisi verirken, arkadaşlarınızın (Çünkü 11. ev arkadaşlarınızı da temsil eder) özellikle ay da işin içinde olduğu için kadın arkadaşlarınızın hayatını kurtarayım derken kurban psikolojisine düşürebilir. Son yediğim büyükçe bir kazıktan sonra farkettim ki ben kadın arkadaşlarıma yardım etmeye bağımlıyım. Çünkü Neptün bağımlılıklarla da ilgilidir. Neptün’ün olduğu yerde bağımlılık çalıştırmamız olasıdır. Bununla yüzleşmem kolay olmadı doğrusu. İşte haritalarınızda bunları farkederek çözüm teknikleri ile dönüştürdüğünüzde işler değişiyor.
Benim yurtdışına taşınmam haritamın gitmem gereken yolu üzerine çalışmamla oldu biraz da. Çünkü orada bir kader vardı ve yapmam gereken bir şey vardı. Daha çok gelişmem ve insanlığa faydalı olmam için yurtdışına kariyer yapmam lazımdı. Tabi ki çocuklarımın haritalarında da benzer bir etki olduğu için daha fazla bekletmek istemedim bu kararı.
Yani harita aslında gerçek bir yol haritası. Nereye gitmeniz gerektiğini de nereye gitmemeniz gerektiğini de oradan görebiliyorsunuz. Doğum haritalarında bir çok patolojinin kökenlerini bulmak da mümkün. Zaten batıdaki psikolog ve psikiyatrlar bunun üzerine çalışıyorlar. Amerika’da çok sevdiğim bir anlayış var. Kadim bilgi ya da başka bir kaynaktan ortaya çıkan her tekniğini araştırıyorlar, bilimsel çalışmalar yapıyorlar ve bunu üzerine makaleler yazıyorlar. Yani bir psikiyatr ya da psikolog o bilgiyi küçümsemiyor. İnsanların ilgi gösterdiği ve iyileşiyoruz dediği teknikleri bizzat öğrenip araştırma yapıyorlar. Bu nedenle Amerikan halkı özellikle astroloji konusuna çokça ilgili. Çünkü bir zamanlar onların ataları kadim milletlerin yaşadığı topraklara geldi ve maalesef milyonlarca yerliyi öldürerek bir medeniyet kurdular. Şimdi torunları o medeniyetlerin bilgisini açığa çıkararak şifalanıyor. Yerlilerin kullandığı ayahuasca ve marihuana da artık psikoterapilerde kullanılıyor. Psikedelik Psikoterapistler burada olukça fazla. Ben de yakın zamanda gidip bir uzman eşiliğinde deneyimlemeyi düşünüyorum. Bu konularla ilgili çokça araştırma yapan biri olarak bu bitkilerin insanın bilinçaltını nasıl açığa çıkardığını ve nasıl dönüştürdüğünü biliyorum. Ancak uzmanın elinde olmayınca onlar da çokça suistimal ediliyor. Zira burada da Wellness adı atlında milyon dolarların döndüğü bir sektör bulunmakta. Ve şifacılar (!) tarafından istismar edilen insan sayısı azımsanacak gibi değil. Bu nedenle buradaki bilim insanları kadim bilgileri çalışıyorlar.
Yeniden doğum haritalarına dönersek, bana sorarsanız doğum haritanız bilincinizin ve bilinçaltınızın bir arada bulunduğu yer. Aslında bir beyin gibi. Kullanırsanız, dönüştürürseniz önünüzde inanılmaz olasılıklar açılıyor. Küçümsemek bir işe yarıyor mu, bence yaramıyor. Benden sonra astrolojiye merak salan psikolog arkadaşlarım da benimle aynı fikirde. İnsanın dönüşümüne doğru kullanılan bir astroloji çok fazla katkı yapabilir diyorlar ve benim cesurca bu alanla ilgilenmemi takdir ediyorlar.
Benim bu alanlarla ilgilenecek biri olmam da evet doğum haritamda kayıtlı. Hatta mesleğim, yazarlığım ve mesleki olarak ilerlemem gereken yollar da kayıtlı. Ancak kötü etkiler alan bir şey olsaydı yapmazdım, çünkü oradan çıkmam gerekiyor demekti bu. İyi etkiler alan bir pozisyonda olduğu için bu meselelerin üzerine yürüdüm ve çokça araştırma yaptım. Hala da yapıyorum. Ki zaten bu konuların cenneti sayılabilecek bir ülkenin içine düştüm. Doğum haritalarınızda bir senaryo vardır evet. Ve yine evet ki o senaryolar hayatınızda sahnelenir ta ki siz gitmeniz gereken yola, olmanız gereken kişiye ulaşıncaya kadar. Her kadim öğreti gibi astroloji de ‘Ol’ mamız için var. Ve bu ölünceye kadar sürecek ruhsal bir evrim.
Umarım bu konular da daha çok öğrenir, daha çok öğretir ve daha çok faydalı olabilirim. Ve umuyorum ki bu yazı biraz olsun aklınızdaki sorulara cevap olmuştur.
Psikoloji Bilimi Uzmanı ve Yazar
Betül Demirkıran Dündar